Nodüler Guart


Sağlık


Nodül Nedir?
Tiroit bezinin içinde normal tiroit dokusundan faklı bir yapıdaki yumru şeklinde ve leblebi, nohut veya bazen de ceviz veya portakal büyüklüğünde olabilen anormal doku büyümelerine nodül adı verilir. Nodüllerle birlikte çoğu zaman tiroit bezi de büyüdüğünden bu hastalığa nodüler guatr adı da verilir.
Bir nodülün hasta ve doktor açısından önemi nodülde kanser olup olmadığının anlaşılmasıdır. İkinci önemli nokta ise nodülün aşırı hormon salgılama özelliği olup olmadığının ortaya konmasıdır.


Toplumda Her iki Kişiden Birisinde Tiroit Nodülü Vardır
Tiroit nodülleri toplumda çok sık görülen bir hastalıktır. Nodüllerin bir kısmı elle fark edilir ve bunların oranı toplumda % 7 civarındadır. İyot yetmezliği olan bölgelerde ise el ile fark edilebilen nodül sıklığı o toplumun % 25’ni bulur. El ile fark edilemeyen küçük nodül sıklığı ise daha fazladır ve ultrason ile tiroit bezleri incelendiğinde veya tarama yapıldığında toplumdaki % 50-60 kişide nodül saptanır. Bunun anlamı neredeyse iki kişiden birisinde nodül olmasıdır. İyot yetmezliği olan bölgelerde nodüler guatr 2-3 kat daha fazla görülür.

Nodül Sıklığı Yaşla Birlikte Artış Gösterir
Nodül sıklığı yaşla birlikte artar ve kadınlarda erkeklere göre 4 kat daha fazla bulunur. Gebelikte tiroit nodülü çapında artma ve yeni nodül oluşumu sıklığında artış vardır.

Nodül Neden Oluşmaktadır?
Tiroit nodülünün neden oluştuğu henüz bilinmemektedir. Bununla birlikte nodül oluşumunda genetik-kalıtımım rolü büyüktür. Tiroit nodülleri aynı ailede sık görülür. Bu nedenle ailenizden birisinde nodül varsa sizde de olma olasılığı yüksektir.

Nodül Varsa İlk Önce Hangi Doktora Başvurmak Gerekir?
Nodül varsa ilk önce Endokrinoloji uzmanına başvurmak gerekir. Endokrinoloji uzmanlarını Tıp Fakültesi hastanelerinde ve diğer büyük hastanelerde bulabilirsiniz. Endokrinoloji ihtisası, dahiliye ihtisası üzerine yapılmaktadır. Bu ihtisas sırasında tiroit hastalıkları, şeker, şişmanlık, kemik erimesi, boy kısalığı ve diğer hormon hastalıkları üzerinde uzmanlaşılmaktadır. Endokrinoloji uzmanı bulunduğunuz yerde yoksa dahiliye uzmanına başvurunuz. Endokrinoloji uzmanı sizin nodülünüzü gerekli tetkiklerle değerlendirdikten sonra tedavinizi planlar.

Sıcak veya Soğuk Nodül Ne Demektir?
Bir nodülün sıcak veya soğuk olması sintigrafi tetkiki ile ortaya konan bir durumdur. Tiroit sintigrafisi teknesyum 99 isimli bir radyoizotop madde ile çekilir. Damardan verilen bu ilaç tiroit bezine gider. Eğer nodül bu maddeyi tutmaz ise sintigrafi filminde nodül bir boşluk olarak görülür. İlacı içine almayan bu nodüllere ‘’soğuk nodül’’ adı verilir. Verilen ilacı tutan nodüller ise sintigrafide siyah bir şekilde ortaya çıkar. Teknesyumu tutan bu nodüllere ise ‘’sıcak nodül’’ adı verilir. Eğer nodül diğer tiroit dokusuna benzer şekilde ilaç tutarsa bu nodüle ‘’ılık nodül’’ adı verilir.

Soğuk nodüllerde kanser oranı sıcak nodüllere göre daha fazladır. Buna rağmen sıcak nodüllerde de kanser olabilir. Bu nedenle bütün nodüllere sıcak veya soğuk olsun mutlaka biyopsi yapılmalıdır. Biyopsi iki defa yapıldığı halde iyi huylu çıkanlarda anormal gelişim olmadıkça tekrar biyopsi yapmanın anlamı yoktur.

Kistik Nodül veya Solit Nodül Ne Demektir?
Nodüllerin bir kısmının içinde sıvı birikir ve bunlara kistik nodül adı verilir. İçinde sıvı olmayan sert nodüllere ise solit veya sert nodül adı verilir. Bir nodülün kistik veya solit olup olmadığı tiroit ultrasonu ile anlaşılır.

Tek Nodül veya Çok Nodül Ne Demektir?
Tiroit bezinde bazen tek nodül, bazen birden fazla nodül olabilir. Tiroit bezinde tek nodül de olsa çok nodül de olsa kanser oranı % 5’ tir.

Nodüllerde Kanser Sıklığı Ne Kadardır?
Nodüllerin yaklaşık yarısı tiroit bezinde tek nodül olarak bulunurken, geri kalan yarısı ise birden fazla nodül halinde bulunur. Yani bazı hastaların bezinde tek nodül varken bazen birden fazla nodül bulunur. El ile yapılan muayenede tek nodül olan hastalarda tiroit ultrasonu yapıldığında daha küçük ilave nodüller de saptanabilir. Tiroit bezinde tek nodül de olsa çok nodül de olsa tüm nodüllerde % 5 oranında kanser olma riski vardır. Sıcak nodüller de kanser sıklığı az ( % 0.23) olmasına rağmen yine de kanser riski vardır. Soğuk nodüllerde kanser riski daha fazladır ( % 5 kadar).

Hangi Tiroit Nodüllerinde Kanser Olasılığı Yüksektir?
Nodülü olan bir hastada ilerleyen yemek yeme zorluğu, ses kalınlaşması veya nefes almada zorluk kanser olma şüphesini artırır. Ancak, kanser olmayan nodüller sinire baskı yaparak ses kalınlaşması yapabilir. Her ses kalınlaşmasının da nodülden ileri gelmediğini akılda bulundurmak gerekir.

Önceki yıllarda baş veya boyuna yönelik ışın tedavisi (radyoterapi) alan nodüler guatrlı hastalarda ve ailesinde tiroit kanser hikayesi olanlarda kansere eğilim artar. Nodüler guatr kadınlarda erkeklere göre dört kat daha fazla görülür. Ancak tiroit kanseri erkeklerde daha çok görülür.

Erkek olmak, 20 yaşından önce ve 60 yaşından sonra birden nodül gelişmesi kanser için risk oluşturur.

Yavaş veya ani başlayan ağrı veya hassasiyet nodül veya kist içine olan kanama nedeniyle olabilir veya ağrı tiroit bezi iltihabı nedeniyle de gelişebilir ve bu durum habis olmayan bir olaya işaret eder. Ancak bazen yayılmış kanserde de ağrı olabilir.Nodüler guatrlı bir hastada boyundaki lenf bezlerinin şişmesi, nodülün sert olması, hareket etmemesi ve hızlı bir şekilde büyümesi kanser şüphesini artırır. Nodüllü hastalar Tefor veya Levotiron gibi ilaçları kullanırken nodül gittikçe büyüyorsa kanser şüphesi artar. Bu nodüllerde tekrar biyopsi yapmak gerekir. Çocuklarda nodül saptanması kanser riskini artırır. Bu nedenle mutlaka biyopsi yapılmalıdır.

İyi huylu ve kötü huylu tiroit nodüllerinin bazı özellikleri aşağıda verilmiştir. Tablo-‘de belirtilen özellikler bir nodülün kanser yönünden riskini gösterir. Bu bulgular mutlaka kanser olduğunu veya olmadığını göstermez. Örneğin tiroit kanseri olan tiroit nodülü de tiroit hormon ilacı (Levotiron veya Tefor gibi) tedavisiyle küçülebilir. Yine sıcak nodüllerde de soğuk nodül kadar olmasa da kanser olabilir. Kanser ayırımı için en iyi test ince iğne biyopsisi yapmaktır. Biyopsi yapmadan kesin olarak bir nodül için kanser var veya yoktur denemez.

İyi huylu olduğu düşünülen nodüllerin özellikleri:
• Ailede iyi huylu nodül veya guatr olması
• Tiroit bezinde çapları 1 cm’den küçük olan birden fazla nodül bulunması
• Nodülün aynı büyüklükte durması
• Nodülün basit kist ve sıcak nodül olması
• İlaç tedavisiyle (Tefor) nodülün küçülmesi
• Ailede Graves veya Hashimoto hastalığı olması
• Yumuşak, düz ve hareketli nodül
• Kanda tiroit hormonlarının az veya çok olması
• Ultrason ile rasgele saptanan çapı 1 cm’den küçük nodüller
• Gebelikte ortaya çıkan nodül
• Yumuşak nodüller
• Nodülü olan hastada Hashimoto tipi tiroit iltihabı olması

Kanser Şüphesi Olan Nodüllerin özellikleri
• Tek, sert ve yumuşak dokulara yapışmış (hareket etmeyen) nodül
• Nodülün Hızlı büyümesi (özellikle ilaç tedavisi alırken)
• Ses tellerinin felci ve ses kısıklığı
• Çocukta nodül olması, erkekte nodül olması
• 20 yaştan önce veya 60 yaşından sonra nodül ortaya çıkması
• Biyopside kanser şüphesi olması
• Çapı 2 cm’den büyük sert nodül
• Çapı 4 cm olan kist
• Sintigrafide soğuk nodül olması
• Önceden baş ve boyuna radyoterapi yapılması
• Tefor veya Levotiron ilaçları kullanılırken nodülün büyümesi
• Ailede tiroit kanseri olması
Bütün Nodüllere İnce İğne Aspirasyon Biyopsisi Yapılması Gerekir
Tiroit iğne biyopsisi tiroit nodüllerinin tanı ve tedavisinde kullanılan en etkili ve en hassas tetkiktir. Bir nodülde kanser olup olmadığını anlamak için mutlaka iğne biyopsisi yapılması gerekir. Diğer tetkiklerle kanser olup olmadığı anlaşılamaz.

Tiroit nodülünün değerlendirilmesine ilk olarak biyopsi ile başlanmalıdır. Bu durum tek olsun çok olsun tüm nodüller için geçerlidir. Bir bezde birden fazla nodül varsa tüm nodüllerden ayrı ayrı biyopsi yapmak gerekir. Kuralımız erişilebilen tüm nodüllere biyopsi yapılmasıdır. Biyopsi yapılmayan bir nodülde kanser olmadığını hiçbir tetkik veya kişi garanti edemez. Bu nedenle palpasyonla (el ile) erişilemeyen nodüllere de ultrason altında mutlaka biyopsi yapılmalıdır.

İnce iğne aspirasyon biyopsisi sayesinde ameliyata verilen hasta sayısında % 50 oranında azalma olmuştur. Biyopsinin tecrübeli bir hekim tarafından yapılması ve yine deneyimli bir patolog tarafından değerlendirilmesi gerekir.

Biyopsi ile alınan hücrelerin patolojik incelemesi sonucunda genellikle hastaların % 4’ ünde kanser, % 10’unda kanser yönünden şüpheli , % 17’sinde yetersiz örnek (Biyopside parça gelmemesi) ve % 70’i iyi huylu nodül olarak rapor edilir.

Görüldüğü gibi nodüllerde kanser oranı azdır. Bununla birlikte iğne biyopsisinde bazen parça gelmez. Bu durumda biyopsiyi 2 veya 3 kez daha tekrar etmek gerekir. Tekrarlanan biyopsiler ile sonuç alma olanağı artar. Parça alınamayan nodüllerin bir kısmı kistik nodüllerdir. Bunlarda sıvı olduğu için hücre az gelir. Parça alınamayan nodüllerin bir kısmı ise küçük nodüllerdir.

Biyopsi ile tiroit kanserlerinin papiller, medüller ve anaplastik kanser türleri patolog tarafından kolayca tanınır. Ancak folliküler kanser türü biyopsi ile teşhis edilemez. Patolog bu nedenle ‘’folliküler tümör’’ olarak rapor yazar. Kanser, kanser şüphesi veya folliküler nodül diye patoloji raporu çıkan hastalarda ameliyat yapılır. İyi huylu çıkanlarda nodül çok büyük değilse ameliyat genellikle yapılmaz.

Bir nodül, yapılan ilk biyopside iyi huylu çıktığı halde gittikçe büyürse ve özellikle Tefor veya Levotiron ilacı alırken büyürse mutlaka tekrar biyopsi yapılır. Boyunda lenf bezleri şişmiş kişilerde de tekrar biyopsi yapılır.

Tiroit İğne Biyopsisi Nasıl Yapılır ?
Hastaların biyopsi öncesi aspirin, Plavix veya romatizma ilaçları kullanmamaları veya biyopsiden birkaç gün önce kesmeleri gerekir. Bu ilaçlar kanamayı artırır. Ayrıca hemofili hastalığı gibi kan hastalığı olanlar veya Coumadin gibi kanı sulandıran ilaç kullananlar veya herhangi bir bitkisel ilaç alanlar bu ilaçlarını doktora söylemelidir. Biyopsi yapılırken aç veya tok olmanın bir önemi yoktur. Biyopsi yapılmadan önce randevu alınır ve randevu saatinde biyopsi yapılacak yere gidilir.

Tiroit iğne biyopsisi, ultrason ile veya ultrasonsuz olmak üzere iki türlü yapılabilir. Büyük nodüllerde ultrasona gerek yoktur. Küçük nodüllerde ultrason yardımıyla nodülün yeri daha iyi saptanır. Tiroit biyopsisi genellikle hepinizin bildiği, kolunuzdan kan alınırken kullanılan, normal plastik enjektörlerle yapılır. Ayrı bir alet kullanılmadığı gibi ameliyat da yapılmaz.

Günlük pratikte bunun bir ameliyat olduğu korkusuyla biyopsiye gelmeyen hastalar olduğu gibi aşırı stres yapan, çok heyecanlanan hastalar olmaktadır. Biyopsi yapıldıktan sonra ise bu hastalar ‘Çok kolaymış, boşuna korkmuşum ‘’ diyerek evine gitmektedirler.

Biyopsi yapılacak hasta önce muayene masasına yatırılır ve başını biraz arkaya vermesi istenir. Böylece tiroit bezi ve nodül daha iyi fark edilir. Hastaya biyopsi sırasında yutkunmaması söylenir. Biyopsi yapılacak nodülün yeri önce el ile iyice saptanır ve biyopsi yapılacak cilt bölgesi alkollü pamuk ile temizlenir. Daha sonra enjektör iğnesi batırılarak nodüle girilir ve enjektörün pistonu geri çekilerek dokunun veya nodül hücrelerinin gelmesi sağlanır. Daha sonra iğne çıkarılır. İğne çekilir çekilmez biyopsi yapılan yere kanamayı durdurmak için bir pamukla 10-15 dakika basılır. Böylece kanama ve şişme önlenir. Biyopsi yapılan alana daha sonra ufak bant yapıştırılabilir. Eğer bu alanda daha sonra rahatsızlık hissi olursa buz uygulaması yapılabilirse de buna % 99 hastada pek gerek olmaz. Şırınga içindeki biyopsi parçaları daha sonra lam denilen ufak cam parçalarına püskürtülür ve sonra yayılır. Bu camlar incelenmek üzere patoloji laboratuvarına gönderilir. Biyopsi sırasında uyuşturma yapmaya gerek yoktur. Zaten ağrı da pek olmaz ve buna da gerek yoktur.

Biyopsi sonrası yavaşça yataktan kalkarak oturmanız istenir. Beş dakika kadar oturduktan sonra kalkarsınız ve işinize veya evinize gidebilirsiniz. Biyopsi yapılırken iğne batırıldığı için çok hafif bir ağrı olabilir. Bu ağrı kolunuzdan kan alınırken oluşan ağrının aynısıdır. Bu nedenle korkmanıza hiç gerek yoktur. Biyopsi yaptırmazsanız ve nodülde kanser varsa tedavide gecikme olacağı için kanserin yayılmasına neden olacağınızı unutmayınız. Biyopsi, ameliyat olacak olan hastalarda da ameliyat öncesi mutlaka yapılmalıdır. Ameliyat öncesi nodülün kanser olduğu anlaşılırsa ameliyat ona göre yapılır.

Nodüler Guatrlı hastada Hangi Tetkikler yapılır?
Nodülü olan bir kişide T3, T4 ve TSH hormonları, anti-TPO ve anti-Tiroglobulin antikorları, Kalsitonin hormonu ile tiroit ultrasonu ve tiroit sintigrafisi tetkikleri yapılabilir. Medüller tiroit kanseri denen bir kanser türünü erkenden yakalamak için kanda kalsitonin hormon düzeyine de bakılabilir.

Tiroit Ultrasonu
Tiroit ultrasonu, ultrason aletinin prob denen ufak bir parçasını boynunuza koyarak ses dalgası gönderilmesi ve bu ses dalgalarının görüntüsünün bilgisayar ekranında görülmesi ile yapılan bir tetkiktir. Ses dalgası olduğundan gebelerde de güvenle yapılabilir. Tiroit ultrasonu nodülün kanser veya iyi huylu olup olmadığını ayırt edemez. Ultrason, ancak bir nodülün kistik olup olmadığını veya sert olup olmadığını anlamaya yarar. Ultrason ile ele gelmeyen küçük nodülleri saptama imkanı da vardır.

Tiroit ultrasonunda kanser şüphesi uyandıracak nodül özellikleri şunlardır:
1. Nodül kenarının düzensiz olması
2. Doppler ultrason ile nodülde kan akımının fazla olması
3. Nodülde küçük kalsiyum çöküntüleri olması

Tiroit ultrasonu için belirtilecek diğer bir nokta ultrason yapan hekimin nodülü tanımadaki tecrübesidir. Tiroit ultrasonunu bu konuda deneyimli hekimler yapmalıdır. Günlük pratikte bazen karşımıza ilginç ultrason raporları gelebilmektedir. Ultrasondaki nodül ile alâkası olmayan ufak değişikliklerin nodül olarak rapor edilmesi hem hastayı hem Endokrinoloji uzmanını sıkıntıya sokabilmekte ve başka bir laboratuvarda tekrar ultrason yapılabilmektedir. Bu nedenle tiroit ultrasonu yaptıracağınız laboratuvar hakkında doktorunuzun görüşünü almanızda fayda vardır.

Tiroit Nodülü Ne Gibi Şikayetler Yapar?
Nodüllerin çoğu hiçbir belirti vermez ve şikayet yapmaz. Nodüller sıklıkla hasta veya doktor tarafından rasgele fark edilir ve nadiren yemede zorluk, nefes darlığı, ses kalınlaşması veya çatallaşma veya boyunda ağrı yapar. Ancak çoğunun hiçbir belirtisi yoktur. Nadiren nodül içine kanama olursa ağrı ve hassasiyete neden olur. Bu tür kanamalar nodülün kendiliğinden yok olmasına neden olabildiği gibi sıklıkla kist oluşumuna da neden olur. Bazen akciğer ve beyin tomografileri sırasında veya boyundaki damarların ultrason ile incelemesi sırasında da tesadüfen nodül olduğu fark edilir. Nodül çapı 4-5cm ulaştığı halde hiçbir şikayeti olmayan çok hasta vardır.

İyi Huylu Tiroit Nodülü Nasıl Bir Gidişat Gösterir?
1- Çok yavaş büyüme eğilimi vardır
2- Üç yıl içinde iyi huylu nodüllerin yarısında % 30 hacim artışı olabilir. Nodüller tiroit bezinin diğer kısımlarından daha fazla büyür ve bu büyümenin yaş, seks, nodül çapı ve nodülün sıcak veya soğuk olması ile ilişkisi yoktur.
3- Bir yıl içinde nodüllerin % 20’sinden azı büyür.
4- Nodüllerin % 20 sinde ise kendiliğinden küçülme olur.
Nodüller iyi huylu olsa da kötü huylu olsa da büyüyebildiğinden önemli olan Tefor veya Levotiron gibi ilaçlar alırken oluşan nodül büyümeleridir. Nodüller genellikle başlangıç olarak ya iyi huylu yada kanser olarak ortaya çıkarlar. İyi huylu nodülün kansere dönüşümü çok nadirdir. Bu nedenle bazen hastaların sorduğu gibi ‘’ya iğne nodülün kanser olmayan tarafına girmişse?’’ gibi bir soruya veya endişeye gerek yoktur.

İyi Huylu Nodül daha Sonra Kansere Dönüşür mü?
Yapılan biyopside iyi huylu çıkan bir nodülde kansere dönüşüm pek olmaz. Nodüller başlangıçta iyi huylu veya kanser olarak oluşurlar. Ancak ilaç tedavisine rağmen nodül hızla büyürse ve lenf bezlerinde şişlik olursa kanserden şüphelenilir ve tekrar biyopsi yapılır.

Kistik Nodül Ne Demektir?
Soğuk nodüllerin % 10-20’si kistik nodüllerdir. Kistik nodül demek içinde sıvı bulunan nodül demektir. Bu sıvı çikolata, saman sarısı veya kanlı renkte olabilir. Bu rengin kistte kanser olması açısından bir önemi yoktur. Kistik nodüllerin içindeki sıvı iğne ile boşaltılabilir. İğneyle boşaltma sonrası % 50’ye yakın hastada kistik nodülün çapında azalma olur ve tekrar sıvı birikmez. Ancak % 20-30 hastada tekrar sıvı birikir. Tiroit hormon ilaçları (Tefor veya Levotiron) tedavisi kistlerin tedavisinde pek başarılı olmaz. Sadece içi sıvı ile dolu kistlerde pek kanser görülmez. Yarısı kistik yarısı sert nodüllerde ise kanser riski artar. Tekrar oluşan kistik nodüller genellikle çapı 4 cm’den büyük nodüllerdir ve bunların ameliyatla alınması gerekir.

İyi Huylu, Soğuk ve Tek Nodüllerde Levotiron veya Tefor İlacı İle Tedavi
Tiroit nodülünün iyi huylu olduğu biyopsi ile anlaşıldıktan sonra, eğer sıcak nodül değilse ve TSH hormonu çok düşük değilse ve tek nodül ise sentetik T4 ilacı (Tefor veya Levotiron) ile tedavi yapmaktayız. Bu ilaç tedavisiyle çapı küçük olan nodüllerde, Hashimoto hastalığıyla birlikte bulunan nodüllerde ve yeni oluşmuş nodüllerde iyi cevap alıyoruz. Bu ilaç TSH hormonunun salgılanmasını azaltarak nodülün büyümesini önler ve küçülmesini sağlar. Ancak; sertleşmiş, çapı 2.5 cm’den büyük ve kistik nodüllerde bu ilaçlarla yapılan tedaviye pek cevap alamıyoruz. Bu tür nodüllerde en iyisi ameliyat yapmaktır.

İlaç Tedavisi Ne Kadar Sürer?
Nodül tedavisinde kullanılan ilaç bir yıl süre ile veya daha fazla verilebilir. Buna, durumunuza göre doktorunuz karar verir. İlaç, yani Tefor veya Levotiron TSH 0.3-1.0 U/L arasında olacak şekilde verilir. Eğer nodülün çapında bu süre sonunda küçülme olmazsa ilaç tedavisi kesilerek ilaçsız olarak takip edilir. Eğer nodül çapı bu tedaviyle küçülmüşse ve bu küçülme el ile yapılan muayenede veya ultrason ile de ortaya konmuş ise ilaç dozu azaltılarak TSH’ yi 0.3-1.0 U/L arasında tutacak şekilde ilaç kullanmaya devam edilir.

Eğer ilaç tedavisi sırasında nodül büyürse tekrar biyopsi yapılır ve hasta ameliyat edilir. Kalp hastalığı yoksa ve ilaç yan etki oluşturmuyorsa bazı hastalarda ilaçlar uzun süre verilebilir. Ancak yaşlılar da ilacın yan etkisi fazla olacağından pek verilmez. İlaç tedavisi TSH hormon düzeyi normalin altına düşmüş kişilere verilmez. TSH hormonu normalin altına düşmüş kişilerde ilaç alınırsa çarpıntı, terleme ve kilo kaybı oluşur. Nodüler guatr tedavisinde kullandığımız Tefor veya Levotiron tablet veya benzeri ilaçları biz ufak dozda başlanıp (1/4 tablet) (25 g/gün gibi), 4-5 günde bir ¼ tablet (25 g) artırarak günlük 1-1.5 tablet dozuna kadar çıkmaktayız. Bazı hastalar günlük bir tablet ilaç dozu ile 2-3 hafta içinde çarpıntı gibi belirtiler gösterebilmektedir. Bu tür hastalarda ilaç dozunun azaltılması ve hormon tetkiklerinin tekrarlanması gerektiği gibi tedaviye Dideral veya Tensinor ilacını ilave etmek faydalı olur.

Tefor veya Levotiron ilacının dozu 3-4 ayda bir serum T3 ve TSH düzeylerine bakılarak ayarlanır. Tedavi sırasında T3 normal sınırlar içinde, TSH ise 0.3-1.0 U/L arasında olmalıdır

İlaç tedavisi sırasında nodül büyürse hasta ameliyat edilmelidir.Menopozdaki kadınlarda kemik erimesi riski olduğundan ilaç kullanılacaksa TSH hormonunun normal değerin altına inmemesine çalışılır. TSH hormonu normal sınırlarda olduğu müddetçe ilacın kemiklerinize zararı olmaz.

Burada belirtilmesi gereken önemli bir konu nodüllerin çapının tedavi ve gözlem süresince değerlendirilmesi sırasında farklı kişiler tarafından muayenesi veya farklı kişilerce ultrason ile değerlendirilmesinin yanlış sonuçlara götürebilmesi gerçeğidir. Bu nedenle nodül aynı hekim tarafından tedavi süresince değerlendirilmeli ve yine takip ultrasonlarının aynı laboratuvar tarafından yapılması gerekir.

Tefor veya Levotiron İlacı Nasıl Kullanılır?
Kullandığınız Tefor veya Levotiron ilacı genellikle sabah aç karna yemekten yarım saat önce alınır. Bu ilacı kullanırken aynı öğünde başka ilaç kullanmamaya çalışınız. İlacınızı her gün aynı saatte kullanmanız da önemlidir. İlacı aç karna alırken tok karna almaya başlarsanız bu durumu doktorunuza bildiriniz. Bu durumda İlacın dozunu artırmak gerekebilir. Bu ilaçları alırken demir ilacı, kalsiyum hapı, posa kapsülleri ve soya ilacı veya soya proteinini aynı zamanda almayınız. Bu ilaçlar Tefor veya Levotiron ilacının emilişini bozar. İlaç kullanmaya başladıktan sonra çarpıntı, terleme, kilo kaybı gibi şikayetler oluyorsa ilaç fazla geliyor demektir. Bu durumda hemen doktorunuza başvurunuz.

İlaç Kullanan Hastalar Kontrollere Gitmelidir:
İlaç kullanan hastaların doktorun önerdiği tarihlerde kontrollere giderek nodülün küçülüp küçülmediği, baskı belirtileri ortaya çıkıp çıkmadığı ve hormonlarda değişiklik olup olmadığının araştırılması gerekir. Bu takip veya kontrollerde eğer nodülün büyüdüğü saptanırsa tekrar biyopsi yapılır. TSH hormonunda çok düşme varsa ilaç dozu azaltılır. Kontroller sırasında kan verecekseniz ilacınızı kan verdikten sonra alınız. Kontroller sırasında tiroit hormon tetkikleri ve tiroit ultrasonu yapılarak nodülün büyüklüğündeki değişiklik daha iyi anlaşılır.

Gebelikte Tiroit Nodülü Nasıl Tedavi Edilir?
Tiroit nodülü olan gebe bir kadın gebe olmayan nodüler guatrlı bir hasta gibi tedavi edilir. Ancak gebelikte tiroit sintigrafisi çekilmez, sadece tiroit ultrasonu çekilir.Tiroit nodülleri gebelikte de biyopsi ile incelenmelidir. Eğer biyopsi sonucu kanser çıkarsa tiroit ameliyatı ya gebeliğin ikinci 3 ayında ya da doğum sonrası yapılır. Kanserin türüne göre buna doktorunuz karar verir. Bazı kanser türleri hariç genellikle doğum sonrası ameliyat yapılır.

Sıcak Nodüller Nasıl Tedavi edilir?
Sıcak nodüllerde de mutlaka biyopsi yapılmalıdır. Bazı merkezlerde sıcak nodüllerden biyopsi yapılmadığına şahit olmaktayız. Sıcak nodüllerde kanser oranı az olsa bile olmayacak anlamına gelmez. Bu nedenle daha önce de belirttiğimiz gibi nodül sıcak da olsa soğuk da olsa mutlaka biyopsi yapılmalıdır.

Sıcak bir nodül 2.5-3 cm’den küçük ve tiroit hormonları normal ise herhangi bir ilaç veya tedavi yapılmadan sadece belirli aralıklarla takip edilir. Takipten maksat belirli aralıklarla tiroit hormonları ve tiroit ultrasonu yapılmasıdır. Takip sırasında hormonlar yükselirse radyoaktif iyot tedavisi yapılır veya ilaçlarla hormonlar normale getirilip ameliyat edilir. Sıcak nodüllerin %20-30’unda, özellikle de çapı 2.5-3 cm’den büyük olanlarda, ileride aşırı tiroit hormon salgılanması yani hipertiroidi hastalığı gelişme ihtimali yüksektir. Bu nedenle çapı 2.5 cm’den büyük sıcak nodüller aşırı hormon salgılamasa bile radyoaktif iyot tedavisi veya ameliyat ile tedavi edilmelidir.

Sıcak nodüllerde tiroit hormon ilacı (Tefor veya Levotiron) ile tedavi yapılamaz. Bu hastalarda tiroit hormon ilacı alınırsa kandaki tiroit hormonları artar ve nodül çok çalışmaya başlar.

Sıcak nodülü olan bir kişi yaşlı veya kalp hastalığı varsa hormonları normal olsa bile radyoaktif iyot tedavisi yapılır. Çünkü sıcak nodül herhangi bir anda aşırı tiroit hormonu salgılamaya başlayarak kalp hastalığını kötüleştirebilir.

Yaşlı ve TSH hormonu kanlarında düşük olan yani başlangıç halinde tiroit bezi fazla çalışması (hipertiroidi) olan hastalarda ise Propycil veya Thyramazol gibi ilaçlar verilir ve arkasından radyoaktif iyot ile tedavi yapılır.

Tiroit Bezinde Birden Fazla Nodül Olması (multinodüler guatr)
Tiroit bezinde birden fazla nodül olmasına tıp dilinde ‘’multinodüler guatr ‘’denir. ‘’Multi’’ kelimesi çok anlamına gelmektedir. Tiroit bezinde birden fazla nodülün olduğu multinodüler guatr özellikle iyot yetmezliği olan bölgelerde ve genellikle ileri yaştaki kişilerde saptanır. Bu hastalarda da nodüllerin sıcak mı soğuk mu olduğunu anlamak için tiroit sintigrafisi yapılabilir. Bazen nodüllerin hepsi soğuk nodül olabildiği gibi biri sıcak diğerleri soğuk olabilir. T3, T4 ve TSH hormonları yapılarak hormonlar kontrol edilir. Tiroit bezinde birden fazla nodülü olan kişilerde tiroit hormonları normal ve nodüllerin çapı küçükse bu hastaların çoğunda herhangi bir şikayet olmaz. Eskiden içerisinde nodül olmayan bir guatrda yıllar geçtikçe yeni nodüller ortaya çıkar ve multinodüler guatr gelişebilir.

Tiroit bezinde tek nodülü olan hastalar gibi, bezde birden fazla nodülü olan hastalarda da nodüllerden mutlaka iğne biyopsisi yapılmalıdır. Nodülü çok olan bu hastalarda da kanser oranı tek nodülde olduğu gibi % 5 civarındadır. Tiroit bezindeki tüm nodüllerden biyopsi yapılmaya çalışılır. Biyopside kanser şüphesi veya kanser çıkarsa hemen ameliyat yapılır. Biyopsi iyi huylu ise takip edilebilir.

Bu hastaların bir kısmında tiroit hormonları normaldir. İyotlu tuz yerlerse nodüller aşırı hormon salgılamaya başlayabilir; bu nedenle iyotsuz tuz yemelidirler. Hormonları normal olan hastalar 4-6 ayda bir tiroit hormonları ve tiroit ultrasonu yapılarak takip edilir. Bezinde birden fazla nodülü olan kişilerin çoğunda Tefor veya Levotiron gibi ilaçlarla yapılan tedavi kanda tiroit hormonlarının artmasına neden olabildiği için pek tercih edilmese de, genç, küçük guatrı olan ve TSH hormonu normal seviyede olan hastalarda bir süre Levotiron veya Tefor ilacıyla tedavi yapılabilir. Nodüllerin çapı küçük (2.5 cm’den küçük) ise genellikle ilaç vermeden 4-6 ay aralarla takip yapılır. Bu takiplerde nodüller büyürse ameliyat edilir. Eğer hastanın TSH hormonu düşük ise (0.1’den küçük) Tefor veya Levotiron ilacı verilmez, çünkü zararlı olur. Bu nedenle ameliyat tercih edilen tedavi şeklidir.

Multinodüler guatrlı hastalarda TSH hormonu düşük seyrediyorsa, yani bez fazla çalışıyorsa Propycil veya Thyromazol gibi tiroit hormon yapımını engelleyen ilaçlar verilir ve daha sonra ameliyat yapılır. Bazen bu hastalarda tiroit hormonları yüksek yani tiroit bezi aşırı çalışıyor olabilir. O zaman Propycil veya Thyromazol gibi ilaçlarla hormonlar normale getirilir ve arkasından radyoaktif iyot tedavisi veya ameliyat yapılır.

Hangi Nodüller Ameliyat Edilmelidir?
Tiroit iğne biyopsisi sayesinde ameliyata verilecek hasta sayısında büyük azalma olmuştur. Nodül var diye hemen ameliyat olmak gerekmez. Nodül küçük ( çapı 2.5 cm’den küçük) ve biyopsi iyi huylu çıkmış ise bu hastalar ameliyat yapılmadan takip edilebilir. Bir endokrinoloji uzmanına başvurarak nodülünüzü kontrol ettirmenizde fayda vardır. Ameliyat edilmesi gereken nodüller ise şunlardır:

1. Yapılan biyopside kanser çıkan veya kanser yönünden şüpheli nodüller.
2. Biyopside folliküler tümör olduğu saptanan nodüller.
3. Biyopside Hurthle hücreli tümör olduğu saptanan nodüller
4. Tefor veya Levotiron ilacı kullanıldığı halde büyümeye devam eden nodüller ile bu ilaçlar kullanırken yeniden ortaya çıkan nodüller.
5. 4 cm’den büyük kistik nodüller.
6. İğneyle içindeki sıvı boşaltılmasına rağmen tekrar içine sıvı biriken kistik nodüller.
7. Yemek borusu veya soluk borusuna baskı yapan iyi huylu büyük nodüller
8. Graves hastalığı ile birlikte nodül varsa
9. Sıcak nodüllerden çapı 2.5 cm’den büyük olanlar
10. Çapı 3 cm’den büyük olan iyi huylu sert nodüller
11. Nodülün göğüs kafesi içine girmesi durumunda ( Dalan guatr)

Nodüler Guatrda Ameliyat
Nodüler guatrda ameliyatta alınacak bez miktarı nodül sayısına, nodülün iyi veya kötü huylu olmasına göre değişmektedir. Bu nedenle ameliyat öncesi mutlaka biyopsi yapılmalıdır.

Ameliyat sırasında Frozen tetkiki yapmak ameliyatta alınacak bez miktarı konusunda faydalı olmaktadır. Frozen işlemi ameliyat sırasında alınan nodülün hemen yakında bulunan patolog tarafından incelenerek iyi huylu veya kanser olup olmadığını ameliyat eden doktora ameliyat sırasında bildirmesidir. Eğer frozen incelemesinde nodülün iyi huylu olduğu saptanırsa ve tek nodül ise nodülün olduğu tiroit lobu ve karşı lobun az bir kısmı alınır. Yani geriye normal tiroit dokusu bırakılır. Eğer frozen incelemesinde nodülün kanser olduğu rapor edilirse tiroit bezinin hepsini almak gerekir. Bu nedenle frozen tetkiki yapılan bir hastanede ameliyat olmak daha avantajlıdır.

Ameliyat öncesi yapılan tiroit biyopsisinde nodülün kanser olduğu saptanmışsa tiroit bezinin tamamı çıkarılır. Tiroit kanserli bir hastada tiroit bezinin bir kısmını bırakmak yanlış bir ameliyat şeklidir.

Aynı Hastada İkinci Ameliyat Ne Zaman Yapılır?
Ameliyat edilen nodüler guatrlı bir hastada önceden yapılan biyopside nodülde kanser olmadığı saptandığı halde patolojik incelemede tiroit bezinde nodülün olmadığı başka bir alanda milimetrik çapta, yani küçük bir kanser odağı çıkarsa, biz hastayı tekrar ameliyat ettirip geri kalan tiroit dokusunu da aldırıyoruz ve arkasından radyoaktif iyot tedavisi yapıyoruz. Çünkü biz ufak kanserlerin de yayılabileceğinden (böyle hastalarımız var) endişe ederek tekrar ameliyatı tercih ediyoruz. Bazı merkezler ise çapı 1 cm altında kanser çıkarsa ve bu kanser iyi sınırlı ve tek odak ise ve hasta 45 yaşın altındaysa tekrar ameliyat yaptırmadan tiroit hormon ilacı ile hastayı takip etmekte ve hastayı tekrar ameliyat ettirmemektedir.

Nodül İçin Ameliyat Olan Hastada Ameliyat Sonrası Kontrol
Ameliyat geçiren kişilerin % 30’unda 3 yıl sonra tekrar nodül gelişebildiğinden tekrar nodül gelişimini önlemek için Tefor veya Levotiron ilaç tedavisi almaları uygun olur. Son yapılan bir çalışmada ameliyat olan nodüler guatrlı hastalardan günde 1 tablet Tefor veya Levotiron ilacı kullananlarda % 5 oranında tekrar nodül geliştiği saptanmışken ilaç almayanların %42’sinde tekrar nodül ortaya çıkmıştır. Bu nedenle biz ameliyat olan hastalara ilaç tedavisi yapıyoruz.

Ameliyat olan kişilerde ellerde uyuşma ve kasılma oluyorsa mutlaka kalsiyum ölçümü yapılmalıdır. Bu belirtiler kanda kalsiyumun düştüğünü düşündürür. Ameliyat olan kişiler belirli aralıklarla tiroit hormon tetkikleri ve kalsiyum ölçümleri yaptırmalılardır. Tiroit hormonlarında düşme varsa buna uygun olarak doktorunuz ilaçlarınızı ayarlayacaktır.

Ameliyat sonrası belirli aralıklarla (6 ayda bir veya yılda bir) tiroit ultasonu yapılması da faydalıdır. Ameliyat olsanız bile bazen tekrar nodül oluşabilir. Diğer önemli bir nokta ameliyat olduktan sonra kontroller için endokrinoloji uzmanına gitmeniz gerektiğidir. Sizin hormonlarınızı ve ilacınızı ameliyat sonrası Endokrinoloji uzmanı ayarlayacaktır.

Ameliyat Olan Bir Hastada Yeniden Nodül Oluşursa Nasıl Tedavi Edilir?
Önceden ameliyat geçirmiş nodüler guatrlı hastaların % 2.5-20’sinde tekrar nodül gelişebilir. Yeni nodül oluşumu genellikle ameliyattan 3-6 yıl sonra olur. Bazı araştırmalarda ameliyattan 3 yıl sonra % 25-30 oranında tekrar nodül oluştuğu saptanmıştır.

Tekrar nodül oluşmasının bir nedeni ilk ameliyatta fazla doku bırakılmasıdır. Özellikle birden fazla nodülü olan (multinodüler guatrlı) hastalarda ameliyat sonrası tekrar nodül oluşması sıktır. Bu nedenle multinodüler guatrlı hastalarda tiroit bezinin tamamı ameliyatta alınmalıdır.

Diğer bir neden ameliyat sonrası Tefor veya Levotiron ilaç tedavisinin verilmemesi veya iyot yetmezliğinin devam etmesidir. Ülkemiz gibi iyot yetmezliğinin olduğu bir ülkede ameliyat sonrası ilaç tedavisi faydalı olur. Eğer kişide iyot eksikliği varsa (idrarda iyot bakılarak anlaşılır) iyotlu tuz kullanımı da nodül gelişimini bu tür hastalarda önler. Tekrar nodül oluşmasının bir önemli nedeni genetik olarak nodül oluşumuna eğilimli olmaktır. Ailesinde guatr olan hastalarda ameliyat sonrası nüks daha fazla görülmüştür. Bu nedenle ailesinde guatr olan hastalarda ameliyat sonrası Tefor veya Levotiron ilacı kullanmak faydalıdır.

Ameliyat sonrası tekrar nodül oluşan hastalarda yapılacak işlem ilk defa nodül saptanan bir hasta gibi iğne biyopsisi yapmak ve hormon tetkikleriyle inceleme yapmak ve ona göre tedaviyi düzenlemektir.

Nodülü Olan Bir hastanın Beslenmesinde Dikkat edeceği Hususlar:
Nodülü olan kişiler iyotsuz tuz yemelidir. İyotsuz tuz bazı firmalar tarafından üretilmektedir. İyotsuz tuz bulunamaz ise kaya tuzu yenmelidir. Ayrıca içerisinde iyot bulunan öksürük şurupları içilmemeli ve röntgen çekilirken kullanılan ilaçlardan içerisinde iyot olanlar mümkünse kullanılmamalıdır. Alınan fazla iyot nodülün aşırı çalışmasına ve fazla tiroit hormonu üretmesine neden olabilir. Diğer besinlerden yenmemesi gereken gıda, sebze veya meyve yoktur.

Prof. Dr. Metin Özata
Endokrinoloji, Diyabet ve Tiroit Uzmanı

Yorumlar (0)

Henüz yorum yapılmamış.

Etiket Bulutu