Dünyanın Tehlikeli Nehirleri
Amazon Nehri
Güney Amerika'da yer alan Amazon Nehri, Afrika'daki Nil Nehri ile birlikte dünyanın en uzun nehirlerinden biridir. Büyük Okyanusa 160 km mesafede, Peru'daki And Dağlarının doruklarından doğarak doğuya doğru bir seyir izleyip Atlas Okyanusuna dökülür. 6,400 km uzunluğundaki Amazon'un taşıdığı su miktarı Mississippi, Nil, ve Yangtze Nehirlerinin taşıdıkları suların toplamından fazladır (tüm dünya nehirlerinin taşıdığı suyun yaklaşık % 20-25 ini taşıdığı sanılmaktadır).
Kongo Nehri
Kongo Nehri (Bir dönem Zaire Nehri olarak da anılmıştır) Orta Batı Afrika'nın en uzun nehridir. Chambeshi koluyla birlikte 4.700 km uzunluk ile Afrika'nın Nil'den sonra en uzun ikinci nehiridir. Nehir kollarıyla birlikte Amazon'nden sonra dünya'nın 2. en büyük yağmur ormanını beslemektedir. Dünyanın en uzun 8. nehridir. Ekvator çizgisini iki kez kesmektedir. Afrika kıtasında debisi en yüksek nehirdir.
Orinoco Nehri
Orinoco, 2140 km uzunluğuyla Güney Amerika'nın en uzun nehirlerinden biri. Nehir yatağının tümü Venezuela mülkiyetindeki topraklardadır. Orinoco'nun kaynağı Venezula- Brezilya sınırı yakınlarında Parima civarında bulunur. Buradan başlayarak geniş ve batıya doğru oluşan bir kavisle kuzeye doğru Atlas Okyanusu'na akar. Bu esnada ilk olarak Venezuela ve Kolombiya arasındaki sınır boyunca ilerleyip, akabinde alt kısımlarında Venezula'yı boydan boya kateder.
Yangtze Nehri
Yangtze veya Yangzi Jiang, Asya'nın en uzun, dünyanın Nil ve Amazon'dan sonra üçüncü en uzun nehridir. Uzunluğu 6300 km olup Çin'in batısından Doğu Çin Denizi'ne akar. Çince'de anlamı uzun nehirdir. Dünyada sadece bir ülkeyi sulayan en büyük nehirdir.
Brahmaputra Nehri
Brahmaputra Nehri, kaynağını Tibet'ten alan, Güney Tibet'i suladıktan sonra, Hindistan'ın doğu kesimini sulayıp Bangladeş'ten Bengal Körfezi'ne dökülen bir nehirdir. Nehir, Ganj Nehri ile birleşerek dökülür. Nehrin adı Sanskritçe'de Brahma'nın oğlu anlamına gelmektedir. Nehir, uzun yıllar boyunca bir taşıma ağı olarak kullanılmıştır. Ayrıca nehir, Bangladeş, Tibet ve Hindistan'da geçtiği yerleri sulayarak buradaki tarım hayatında önemli bir rol oynar.