Istakozlar Geriye Doğru Yürür!
Istakozlar Geriye Doğru Yürür!
Bu garip ama doğal özelliği kırmak ve diğer deniz hayvanları gibi ileriye doğru yürümeyi aklına koyan genç bir ıstakoz, anne ve babasının tüm ısrarlarına rağmen makus talihini yenmek ve diğerleri gibi 'böyle gelmiş böyle gider' dememek adına yaşadıkları bir nehir kıyısında gizlice kendi kendine yürümeyi öğrenmeye karar verir ve başarır!
Ailesi neredeyse yıkılır. Zira sisteme başkaldırmıştır ve ´doğru´ bildigi yolda yalnız ilerlemeye başlamıştır. Anne ıstakoz kahrından ölür, baba ıstakoz ise oğluna, “defol git, seni artık aramızda görmek istemiyoruz. Ya yine bizim gibi olursun, ya da bizi terkedersin” der.
Genç ıstakoz doğru bildiği yolu uygulamaya devam eder ve dünyaya ´açılmaya´ karar verir, ´yola´ koyulur.
Bu ´başkaldırı´ ıstokoz dünyasında büyük bir felâket olarak algılanır. Yolda rastladığı tüm hemcinsleri ona nefretle yaklaşır, yardım etmezler. Kurbağalar, kamplumbağalar, sümüklü böcekler bu asi gence alayla bakarlar, onun ileriye dogru yürüdükçe dünyanın ters döndüğünü düşünürler.
Genç ıstakoz yolun ortasında bir gün, ağzında bir pipo, melankolik ve yapayalnız yaşlı bir ıstakoza rastlar.
“Ben de gençken senin gibi öne doğru yürümeyi ögrendim, başkalarına öğrettim ve sonuçta kazandığıma bak: yapayalnız yaşıyorum, kimse benimle konuşmuyor, hastalıklı gibi herkes benden kaçıyor. Yol yakınken vazgeç bu sevdadan oğlum. Başkaları gibi olmaya çalış. Göreceksin o zaman nasıl da daha mutlu olacak ve bana teşekkür edeceksin”, der yaşlı ıstakoz.
Genç asi, bir an duraksadıktan sonra, “hayır amca ben haklıyım” der ve yoluna devam eder.
Nereye kadar gitmiştir? Ne elde etmiştir?
Bilinmez. Tek bilinen belki de, sayısızca bu tür sessiz kahramanların dünyamızda varlığı.
Ne diyelim? Yolları açık olsun…
Ya genç ıstakoz olacağız ya da Pink Floyd ´un davranış bilimi terminolojisine armağan ettigi ünlü nitelemesinde olduğu gibi, "comfortably numb" (rahatlık içinde uyuşmuş) insanlar olacagız.
Seçim durakta bizi bekler.
Ivo Molinas