Stonhenge Taşları ve Gizemli Yapılar
Antik çağ bilgeliğinin en önemli sembollerinden biri olan Stonehenge aynı zamanda İngiltere'nin en ünlü tarihi yapılarından biri.....
Astronomi, astroloji, geometri, meteoroloji ve paganizmle ilişkilendirilen yapının ne amaçla ve nasıl inşaa edildiği hala bir sır... Rusya Federasyonu'na bağlı Başkortostan federe cumhuriyetinde bulunan benzeri (Uçalı buluntuları) ise bu tür yapıların gizemini bir kat daha artırıyor...
İngiltere'deki Salisbury Düzlüğü'nde eskiden dinsel törenler için kullanılan ve Kelt rahiplerinden oluşan bir sınıf olan Druidlere atfedilen büyük taşlardan oluşan bir çember vardır. Druiler'in bu taş çemberini kullanmış olması mümkünse de, başlangıcı İngiliz Adaları'ndaki Neolitik insanlara kadar uzanmaktadır.
Bilinenler buranın MÖ 2300 yıllarında inşa edilmeye başladığı yönünde. Yapı, keskiyle yontulmuş, düzgünleştirilmiş ve dışarıdan yerel bölgeye taşınmış, dik konumundaki 30 taştan (bunlardan halen 17'si ayaktadır) oluşur ve kavisli hale getirilerek dik duran taşlarin üzerine yerleştirilen lento (kiriş) taşlarını içerir. Böylelikle çember şeklinde kapı boşlukları oluşmuştur.
Stonehenge'in çemberi bölen ve yapının girişinden geçen ekseninin yaz dönencesindeki (21 Haziran) gündoğumuna doğru konumlandırılmış olması, buna karşılık, yakındaki İrlanda'da yaklaşık olarak aynı zamanlarda inşa edilen Newgrange anıtının kış dönencesindeki (21 Aralık) gündoğumuna yöneltilmiş olması ilginçtir.
Newgrange / İrlanda
Daha önceleri güneş-uzay gözlemevi, güneş saati veya ufo iniş yeri olabileceği idda edilen Stonehenge, 500 yıl boyunca mezar alanı olarak kullanılmış.
Ayrıca yapının yapılış amacı son araştımalarla tam çözülemesede biraz daha netlik kazanmıştır.
Yapı ile ilgili bir başka iddia ise buranın bir şifa merkezi olduğu yönünde.
Bu teze göre insanlar bu mavi taşların tılsımlı olduğuna inanıyorlar ve binlerce kilometre öteden buraya geliyor, taşlardan şifa bulmaya çalışıyorlardı.
Tezi ortaya atanlar, kanıt olarak da mezarlarda yapılan araştırmaları gösteriyor.
Zira bu mezarlarda, normal sayılamayacak kadar fiziki yara ve hastalıkları bulunan ceset kalıntıları teşhis edildi.
Mezarlardaki dişlerin analizi sonucu, cenazelerin "yarıya yakınının" Stonehenge bölgesinde doğmuş insanlardan olmadığı anlaşıldı.
Stonehenge'in sadece hasta insanları değil, şifa dağıtma özelliği bulunanları da çeken bir merkez olduğu sanılıyor.
İngiliz bilim adamları, tarihi yapıya 5-6 kilometre uzaklıkta ortaya çıkarılan ve "Amesbury Okçusu'nun Mezarı" adı verilen yapıdaki bulguların ilginçliğine de dikkat çekiyor.
Mezar ve buraya bırakılan eşyalar üzerinde yapılan incelemeler, bu kişinin Avrupa Alpleri'nden gelen, varlıklı ve güçlü, aynı zamanda metal işlemeyi bilen biri olduğunu işaret ediyor.
Analizlerde, Amesbury Okçusu'nun her iki dizinden de sakat olduğu ve önemli bir diş sorunu olduğu anlaşıldı.
Bu da okçunun gizemli binaya şifa bulmaya geldiği tezini savunanların elini kuvvetlendiriyor.
Bölgede yapılan son kazılarda, halen tarihi anıtın altında gömülü bulunan orijinal mavi taş oyuklarında 100 kadar organik materyal de gün yüzüne çıkarıldı.
Ve ilginç bir benzerlik... Rusya Federasyonu'na bağlı Başkortostan Cumhuriyeti'nde 1956 yılında ilginç bir yapı bulundu. Yapı İngiltere'nin bütün dünyanın bildiği Stonehenge'ine çok benziyordu...
Uçalı vilayetinde bulunduğundan "Uçalı buluntuları" olarak adlandırılan yapı üzerinde 2004 yılından itibaren arkeolojik kazılara başlandı. Bu yapıların gizeminin ne zaman çözüleceği ise merakla bekleniyor...
kaynak: vikipedi, milliyet