Migren




1. Baş ağrısı

Hemen herkes hayatının herhangi bir döneminde baş ağrısı çeker. Ancak insanların %70’i her ay en az bir kez başının ağrıdığından yakınmaktadır. Tek bir baş ağrısı tipi yoktur, baş ağrıları çok çeşitli nedenlerle ortaya çıkabilir. Baş ağrıları enfeksiyonlar gibi başka hastalıklara bağlı olabileceği gibi migren gibi hastalıklarla da oluşabilir.

2. Migren

Migren basit bir baş ağrısı değil,5 çok sık rastlanan nörolojik bir hastalıktır.
Migrende baş ağrısı ataklarının yanı sıra sinir sistemi ve sindirim sistemi yakınmaları gibi başka belirtiler de oluşur. Üç gün kadar uzun bir süre devam edebilen ataklarda oluşan baş ağrısı, bulantı, kusma, ışık ve sesten rahatsız olma gibi belirtiler hastaların yaşamlarını aksatır. Dünya Sağlık Örgütü, migreni günlük işlevleri en fazla aksatan hastalıklardan biri olarak kabul etmektedir.

3. Migrenin belirtileri nelerdir?

Migren ataklar halinde oluşan bir hastalıktır. Genellikle ayda 1-2 kez oluşan ve ortalama 24 saat süren atak dönemleri dışında bir yakınma olmaz. Ancak atak sırasında orta şiddette ya da şiddetli baş ağrısıyla birlikte ışıktan ve sesten rahatsız olma, bulantı ve kusma gibi şikayetler oluşabilir.
Migren baş ağrısı, tipik olarak başın bir tarafında yerleşir, şiddeti giderek artar, zonklayıcıdır ve hareketle artar. Bazı hastalarda başın iki tarafında da ağrı olabilir ya da bir tarafta başlayıp diğer tarafa da yayılabilir. Bu şikayetler 4 saat sonra geçebileceği gibi 3 gün kadar uzun sürebilir.
Migren atağı sırasında hastaların çoğu iştahsız olduklarını belirtiler, 10 kişiden 9’u bulantıdan yakınır ve 3 kişiden biri kusar. Işık, ses ve kokulardan rahatsız olan hastalar sessiz karanlık bir odaya çekilirler. Görme bulanıklığı, burun akıntısı, karın ağrıları, sık idrara çıkma ve terleme gibi şikayetler olabilir. Ayrıca depresyon, bitkinlik, endişe, sinirlilik ve konsantrasyon bozulması da sıktır. Baş ağrılı dönem geçtikten sonra yorgunluk, huzursuzluk ve konsantrasyon bozukluğu bir süre daha devam edebilir. Bazı hastalar ise kendilerini çok iyi hissettiklerini ifade ederler.
Bazı hastalar migren atağı başlamadan önce saatler hatta günler boyunca süren yorgunluk, bazı gıdalara karşı aşırı istek, konsantrasyon zayıflığı gibi belirtilerden yakınırlar. Ayrıca bazı hastalarda genellikle baş ağrısı döneminden hemen önce 1 saat kadar sürebilen ve aura dönemi olarak adlandırılan bir dönem oluşur. Bu dönemde lekeler, ışık çakmaları gibi görme bozukluklarıyla eller, kollar ve yüzde uyuşmalar olabilir.
4. Migren atağına yol açan etkenler var mı?

Migrenin tek bir nedeni yoktur.5 Migren ataklarının çoğu kendiliğinden başlar, ancak tetikleyici adı verilen bazı uyaranlar migren atağı oluşumunda rol oynayabilir.1 İçinde bulunulan koşullara göre çeşitli tetikleyiciler migren atağını başlatabilir.5 Stres, kadınlarda hormonal değişiklikler, açlık, çeşitli gıdalar, uyku düzeninde değişiklik, yorgunluk, iklim değişiklikleri, parlak ışıklar ve gürültü tetikleyiciler arasındadır.
Stres, migrenle güçlü bir bağlantı sergiler. Endişe, gerilim, heyecanlanma, kızgınlık migren atağına yol açabilen nedenlerdendir. Bazen stres sona erip dinmeye başlandığında da migren atağı tetiklenebilir.
Az ya da çok uyuma, öğün atlama gibi yaşam tarzı değişiklikleri de migren atağıyla sonuçlanabilir. Ayrıca peynirler, kırmızı şarap, çay ve kahve gibi bazı gıdalar da migren ataklarının tetiklenmesine yol açabilir.
Tetikleyici faktörlerden kaçınılması gereklidir. Özellikle tetikleyici olduğu bilinen gıdalardan kaçınmak kolaydır. Adet kanamaları gibi kaçınılmayacak faktörlerin önemini bilmek de değerlidir, çünkü genelde migren ataklarını birden fazla tetikleyici bir arada ortaya çıkarır, bunların bir kısmının ortadan kaldırılması da önem taşır.

Migren tetikleyicileri8

Hormonal degisiklikler


Çevresel Faktörler


Gıdalar


Egzersiz/Yorgunluk

Adet

Doğum kontrol hapları

Gebelik

Menopoz dönemi hormon tedavileri


Parlak/Yanıp sönen ışıklar

Kızgınlık gibi duygular

Öğün atlama

Duman/Parfüm gibi güçlü kokular

Az/çok uykuiklim degisikleri


Alkol

Kafein

Yapay tatlandırıcılar

Süt ürünleri

Turşular

Monosodyum glutamat

Nitrat

ŞekerMeyve/Sebzeler


Düzensiz egzersiz

Egzersiz yapmama

5. Kimler migren olur?

Migren sık rastlanan bir hastalıktır, çocukluktan yaşlılığa kadar her yaşta görülebilir ve herkes migren olabilir. Sezar, Chopin, Darwin, Çaykovski, Tolstoy ve Freud migren olduğu bilinen ünlülerdendir. Migren genetik özelliklere sahiptir ve ailesel bir geçiş sergileyebilir.

6. Migren ne sıklıkta görülür?

Migren, batılı ülkelerde 100 erkekten 6’sında ve 100 kadından 18’inde görülmektedir.2 Türkiye’de yapılan bir araştırmada 100 kişiden 16’sında migren olduğu saptanmıştır, 5 kadından yaklaşık 1’inin ve 10 erkekten yaklaşık 1’inin migreni olduğu görülmüştür.

Migren sıklığı yaş ve cinsiyete göre değişkendir.2 Çocukluk çağında 25 çocuktan 1’inde görülürken, buluğ çağıyla birlikte artmaya başlar2 ve kadınlarda erkeklerden 2-3 kat sık görülür.4 Kırk yaşından sonra sıklığı gene azalır. Türkiye araştırmasında en yüksek sıklığın 30’lu yaşlarda olduğu saptanmıştır.

7. Migren niçin kadınlarda daha sıktır?

Migren ataklarının adet döngüsüyle ilişkili olduğu bilinmektedir. Aylık adet döngüsü sırasında adete yakın dönemlerde oluşan östrojen düzeyi düşüşü, migren ataklarına yol açabilmektedir. Kadınların yarıdan fazlası, adet kanamalarının migren ataklarını tetiklediğini belirtmektedir.1 Ayrıca adetlerin düzensizleştiği menopoz döneminde de migrenin şiddetinin arttığı saptanmıştır.

8. Migren nasıl oluşur?

Migren baş ağrısı sırasında beyindeki sinir hücrelerinde ve bölgesel kan damarlarında bazı değişiklikler oluşur. Sinir hücrelerinden salınan bazı maddeler kan damarlarının genişlemesine ve damarlardan dışarıya bazı maddelerin kaçmasına yol açar. Tüm bu değişiklikler baş ağrısı oluşumuyla sonuçlanır.

9. Migrenin tipleri var mıdır?

Migren temel olarak aura döneminin varlığına göre auralı ve aurasız migren olarak ikiye ayrılır.2 Migrenli kişilerin üçte ikisinde aurasız migren atakları oluşur.4 Bunların dışında sadece görsel belirtilerle seyreden ya da geçici felç migren tipleri de bulunmaktadır.

10. Migrenli kişilerin hayatları nasıl etkilenir?

Migren hem bireysel olarak hastalar üzerinde hem de toplumda etkilenen kişilerin sayısının çokluğu nedeniyle toplum üzerinde önemli etkiler oluşturur. Migren atakları sıkça ve uzun sürelerle oluşabilir. Atakların çoğunda günlük aktiviteler sürdürülemez ve buna bağlı olarak iş, aile ve sosyal yaşantı olumsuz yönde etkilenebilir.

Dört migrenli kişiden 3’ü atak sırasında mutlaka yatmaları gerektiğini belirtmektedir.6 Çalışanların yarısı atakları olduğunda işe gidememekte, yarıdan fazlası işlerini yapamamakta, toplantılarını iptal etmektedir.
Migrenli kişilerin yarısı atak sırasında aile ve arkadaşlık ilişkilerinin aksadığını belirtmektedirler.

11. Migren ve iş hayatı

Migrenli kişiler işe gitseler bile normal üretkenlik düzeylerini koruyamaz.1 On migrenli hastadan yaklaşık olarak 7’si 3 ay içerisinde en az 1 gün işgününe eşdeğer kayba uğradığını belirtmiştir.

Migren ataklarının çalışanları iş hayatlarından uzun sürelerce uzaklaştırdığı, hatta işsiz kalmalarına neden olabildiği saptanmıştır. Migrenli kişilerdeki işsizlik oranı migren olmayanların 2 ile 4 katı yüksek bulunmuştur.

12. Migren ve toplumsal yük

Migrenli kişilerin %90’ı baş ağrısı sırasında işlerinin aksadığını belirtmektedir, migren iş verimliliğini azaltmakta ve iş yaşamı dışındaki işlevleri de olumsuz etkilemektedir. Migrenin yaygın bir hastalık olması ve yaşamın en verimli yılları olan 25-55 yaşları arasında sık görülmesi, toplum üzerindeki ekonomik etkilerini belirginleştirmektedir. Sonuç olarak, işe gidememe ve çalışma verimliliğinin azalmasına bağlı toplumsal yük önemli boyutlardadır ve hastalığın tedavisine yönelik giderleri aşmaktadır.12 Son 10 yıl içerisinde migren tedavisinde büyük gelişmeler olmuştur, ancak çoğu hasta hastalığının migren olduğunu bilmediği ya da etkili bir tedavi olmadığını sandığı için bir doktora başvurmamaktadır. Sonuç olarak migrene bağlı toplumsal yük, tüm ilerlemelere karşın sürmektedir.

13. Migren ve aile

“Migren ağrısı olduğunda çocuklarımla her zamanki gibi ilgilenemiyorum.”

“Migrenim olmasa daha iyi bir anne olurdum.”

“Başım ağrıdığında eşimle daha çok kavga ediyorum.”

Migren yalnızca migreni olan kişiyi değil, eşlerini ve çocuklarını da etkilemektedir. Migren aile yaşamını ve aile içi ilişkileri olumsuz yönde aksatmakta; ev işlerini ve aile ilişkilerini engellemektedir. Migrenli kişilerin %80’den fazlası atak sırasında ev işlerini yapamamaktadır, ayrıca sosyal yaşamları da aksayabilmektedir. Hastaların çoğu çocuklarıyla yeterince ilgilenemediklerini söylemektedir; çocuklarına yeterli zaman ayırmayıp, yeterince konuşamadıklarını ve migrenleri olmasa daha iyi bir anababa olacaklarını düşünmektedirler. Sonuç olarak etkili migren tedavisi yalnızca migreni olan kişiye değil eşine ve çocuklarına da yarar sağlamaktadır.

14. Migrene nasıl tanı konur?

Uluslararası Baş Ağrısı Derneği migrene ve diğer baş ağrılarına tanı konmasını sağlayacak bir kılavuz geliştirmiştir.1 2004 yılında hazırlanan son kılavuz dünya çapında kabul görmüştür.14 Bu kılavuzda migren tanısı için 4-72 saat arasında süren ve orta düzeyde ya da şiddetli, başın tek tarafına yerleşik olabilen, zonklayıcı, hareketle artan, bulantı, ışık ve sesten rahatsızlığın eşlik edebildiği en az 5 baş ağrısı atağı olması gerektiği belirtilmiştir.1 Bu özelliklere dayanarak 3 maddeden oluşan bir migren testi geliştirilmiştir. ID MigraineTM testi migren baş ağrısı tanısı amacıyla kullanılabilecek güvenilir bir gereçtir.15

15. ID Migraine

Migreniniz olup olmadığı sorusunu cevaplandırmaya yardımcı olacak kendi kendinize uygulayabileceğiniz üç soruluk bir test.

Son üç ay içinde günlük işleri etkileyen ya da doktora gitmeyi düşündüren en az 2 veya daha fazla baş ağrısı atağı geçirdiyseniz testi yanıtlayınız:

1. Midenizde bulantı veya rahatsızlık hissettiniz mi?

Evet ____ Hayır____


2. Işık sizi (Baş ağrınızın olmadığı zamanlara göre çok daha fazla) rahatsız etti mi ?

Evet____ Hayır____


3. Baş ağrılarınız çalışabilmenizi ya da ihtiyaç duyduklarınızı yapabilmenizi en az bir gün kısıtladı mı?

Evet____ Hayır____


Bu 3 sorudan 2 ya da 3’üne yanıtınız “evet” ise baş ağrınızın migren olma olasılığı %93’tür, kesin tanı için doktorunuza baş vurunuz.

16. Migren tedavi edilebilir mi?

Günümüzde migren etkili şekilde tedavi edilebilmektedir. Ancak migrenli hastaların yarıdan fazlası doktorun yapabileceği bir şey olmadığını sandığı ya da hekimlerin yeterli ilgiyi göstermediğini düşündüğü için doktora başvurmamakta ve migren nedeniyle acı çekmeye devam etmektedir.

17. Migren nasil tedavi edilir?

Migrene spesifik ilaçların keşfedilmesiyle migren tedavisinde önemli bir aşama kaydedilmiştir.16 Migren tedavisi, atak döneminde yapılan baş ağrısını iyileştirmeye ya da azaltmaya yönelik tedavi ve atakların oluşmasını engellemeye yönelik tedavi olarak ikiye ayrılır.17 Atak gelişimini önlemeye yönelik olan tedavi, sık atak geçiren hastalarda atak tedavisine ek olarak uygulanır.

Atak şiddetinin, süresinin ve sıklığının azaltılması; migrene bağlı kayıpların azaltılması, kişinin normal fonksiyonlarına dönmesinin ve yaşam kalitesinin artmasının sağlanması migren tedavisinin amaçlarındandır.

Migrenli kişiler tedavilerinin hızla etki sağlamasını, ağrılarını tümüyle geçirmesini ve ağrının kısa süre içinde tekrarlamamasını beklemektedir. Migrene spesifik ilaçlar, atak sırasında alındıklarında çoğunlukla baş ağrısını hızla giderir.

18. Tarih Boyunca Migren

Baş ağrıları uygarlığın doğumundan bu yana insanlık için bir sıkıntı kaynağı olmuştur. Milattan önce 7000’li yıllarda yapılan baş ameliyatlarının baş ağrılarına ve nöbetlere yol açan kötü ruhları kovmak üzere yapıldığı düşünülmektedir. Milattan önce 3000’li yıllara ait kaynaklarda bile baş ağrılarından söz edilmektedir. Eski Mısır’a ait Ebers Papirüsü migren baş ağrısını ve tedavisini anlatmaktadır.

Hipokrat milattan önce 400’lü yıllarda migrenden önce oluşabilen belirtileri tanımlamış ve baş ağrısının kusmayla geçebildiğini söylemiştir. Kapadokyalı bir hekim olan Aretaeus migren baş ağrısını ilk kez tanımlayan hekimdir. Migren sözcüğü eski Yunanca’da yarım baş anlamına gelmektedir.

Orta Çağ Avrupa’sında migren tedavisi için başa opiyum ve sirke çözeltileri sürülmüştür.

19. SPOTLAR

Sezar, Chopin, Darwin, Çaykovski, Tolstoy ve Freud’ün ortak noktaları: Migren

Migren basit bir baş ağrısı değildir,sık rastlanan nörolojik bir hastalıktır.

Migrende genellikle ayda 1-2 kez oluşan ve ortalama 24 saat süren atak dönemlerinde, orta şiddette ya da şiddetli baş ağrısıyla birlikte ışıktan ve sesten rahatsız olma, bulantı ve kusma gibi şikayetler oluşabilir.

Çeşitli tetikleyiciler migren atağını başlatabilir.

Migren en sık olarak yaşamın en verimli çağı olan 25-55 yaşları arasında görülür.1

Migren, çalışanların işlerini aksatmalarına ve performanslarının azalmasına yol açar; aile ve sosyal yaşantıyı olumsuz yönde etkiler.

Dünya Sağlık Örgütü, migreni günlük işlevleri en fazla aksatan hastalıklardan biri olarak kabul etmektedir.2

Migrenli hastaların ancak yarısına tanı konmakta ve tedavi edilmektedirler.

Migrene spesifik ilaçların keşfi migren tedavisinde önemli bir aşama oluşturmuştur.


Reklam

Yorumlar (0)


Düşüncelerinizi paylaşın



Yorumlarda gözükmez.


İnsanlar Sizi Nasıl Algılıyor?
İnsanlar Sizi Nasıl Algılıyor Testi
Kişilik Testi 2
Kişilik Testi 2 Testi