Romatoid Artrit
Romatoid artrit eklemlerin iç yüzlerini etkileyen iltihabi bir hastalıktır. Uzun süreli ve tekrarlayıcı bir hastalık olan romatoid artrit zamanla ilerleyerek kötüleşme gösterebilir. Romatoid artrit yalnız eklemleri değil bütün vücudu da etkileyebilir. Şekil bozukluğuna neden olabildiği için çeşitli sakatlıklara yol açabilir. Hastalık bütün eklemleri etkileyebilir, ancak en çok el ve ayak bileklerinin küçük eklemlerinde gözlenmektedir…
Belirtileri Nelerdir?
Romatoid artrit hastalığının belirtileri eklemlerde iltihaplanma, şişme, harekette zorluk ve ağrıdır. Hastalık sürecinde gözlenen diğer belirtiler ise:
İştah kaybı
Ateş
Güç kaybı, yorgunluk
Kansızlık
Elleri kullanmada zorluk
Bazen deri altında doku yumruları
Hastaların 70inde hastalığın ilerleyişi yavaş olurken 10-15inde daha hızlı bir gidiş söz konusudur. En fazla etkilenen eklemlerse eller, ayaklar, dizler, omuzlar ve dirseklerdir.
Kimler Risk Altındadır?
Dünya nüfusunun 1ini etkilemektedir. Daha çok 35 yaş hastalığı olsa da en sık 35-55 yaşları arasında görülür. Romatoid artritin 16 yaşın altındaki gençlerde de görülebilen bir türü de vardır. Altmış yaşına kadar kadınlarda, erkeklere oranla 3 kat daha fazla görülür. Bu yaştan sonra risk eşitlenir.
Yol Açan Nedenler Hangileridir?
Son yıllarda birçok çalışma yapılmasına rağmen, romatoid artritin sebebi bilinmemektedir. Ancak romatoid artritin bağışıklık sistemindeki bir bozukluk sonucunda ortaya çıktığı bilinmektedir. Diğer bir deyişle vücut kendi dokularını örneğin eklem dokularını tanıyamaz ve bağışıklık sistemi vücuttaki sağlıklı dokulara eklem dokularına saldırarak hasar verir. Bunun sonucunda eklemlerde iltihaplanma ve eklem hasarı meydana gelir.
Araştırmacılar, virüslerin ve bakterilerin bazı hastalarda hastalığın başlamasını kolaylaştırdığından şüphelenmektedir.
Etkileri Nelerdir?
Romatoid artrit genelde aniden başlar ve hastalığın erken döneminde, genel yorgunluk, eklemlerde hassasiyet, ağrı, şişkinlik ve sıcaklık inflamasyon/iltihap vardır. Ağrı ve şişlik vücudun her iki tarafındaki aynı eklemlerde gözlenir. Romatoid artrit uzun süreler boyunca devam eder ve bu sebeple etkilenen eklemlerde kalıcı bozukluklara yol açabilir. Romatoid artitin diğer bir özelliği ise, dirsek gibi daha çok basınca maruz kalan bölgelerde deri altında yumruların oluşmasıdır.
Tanısı Nasıl Konur?
Doktorlar hastalığın teşhisini, belirtilere, hastaların tıbbi geçmişine, muayene sonuçlarına ve yapılan tahlillerin neticelerine göre koyar. Romatoid artrit tanısı koymada dikkat edilen yedi nokta vardır:
1. Sabah sertliğinin olması; hastalar uyandıktan sonraki en az bir saat boyunca ellerini rahatça kullanamazlar. Hastalara sabahları avuçlarını yumruk yapıp yapamadıkları sorulur.
2. Üç ya da daha fazla eklem bölgesinde aynı zamanlı artrit eklem iltihabı
3. El eklemlerinde artrit
4. Artritin görüldüğü eklemlerin vücudun her iki tarafında da simetrik olması
Bu dört kriterin en az 6 hafta boyunca devam etmesi gerekmektedir.
Ayrıca
5. Doku yumruları
6. Kan tahlillerinde RF romatid faktör bulunması
7. Röntgende eklemlerde değişikliklerin gözlenmesi
Bu yedi kriterden en az dört tanesinin var olması durumunda romatoid artrit tanısı konabilir.
Tedavi Seçenekleri Nelerdir?
Günümüzde romatoid artritin etkin tedavisi vardır. Ancak erken tedavi çok önemlidir. Kullanılan tedavi yöntemleri ağrının ortadan kaldırılması, iltihabın azaltılması, eklem harabiyetinin durdurulması ya da yavaşlatılması ve hastanın günlük işlerini rahatça yerine getirmesi üzerine odaklanmaktadır. Tedavi başlatıldığında hastanın bu konuda eğitilmesi, hastalığın aktif olduğu dönemde eklemlerin soğuk tutulması, kronik dönemlerde ise hareket ve sıcaklığın artırılması önemlidir. İlaç tedavisi iki gruba ayrılabilir:
NSAI Steroid olmayan anti-inflamatuvar sınıfı ilaçlar, analjezikler ve glukokortikoidler semptomatik tedavi sunarlar ve eklem ağrılarının, sertliğinin ve şişliğin azaltılmasını sağlarlar.
Hastalığı düzenleyici ilaçlar metotreksat, D-penisilamin ve sulfasalazin gibi ilaçlardır.
Hastalıkla Nasıl Başedilir?
Romatoid artrit, hastaların vücudunda bıraktığı hasarların dışında, ruhlarında da yaralar açmaktadır. Hastalık öncesinde günlük işlerini kolaylıkla yapabilen hastalar, hastalık sonrasında bu konularda zorlanmakta ve alışagelmiş oldukları yaşam tarzından uzaklaşmak zorunda kalmaktadırlar. Hastaların yeni yaşam tarzlarına kolayca adapte olabilmeleri için hasta eğitimleri, egzersizler ve fizik tedavi yarar sağlamaktadır.