Sahipsiz ve Başıboş Meslek: Masörlük
SAHİPSİZ VE BAŞIBOŞ MESLEK: MASÖRLÜK
Dr. Necdet Tuna (*)
Ülkemizde, hamamlardan tutun da, üniversiteler, sağlık bakanlığı, sosyal sigortalar gibi kamu kuruluşları kliniklerinde, spor kulüplerinde, güzellik salonlarında, saunalarda, SPA larda, büyük otellerde ve de evlerde yaygın masaj yapılır. Ama bu uygulamayı yapanların kim olduklarını, ne yaptıklarını, yaptıkları işi nerede ve kimden öğrendiklerini, neyi ne kadar bildiklerini, yetkilerinin ne olduğunu Sağlık Bakanlığı dahil kimse bilmez ve yetkili yetkisiz kimse de onlara bu işi nasıl, niye yapıyorsunuz diye sormaz.
Masaj yapan birisini birkaç kez izleyen herkes, başka yapacak işi yoksa ,eli ve çenesi biraz işliyorsa, kadın olsun, erkek olsun, çantasına bir şişe yağ ve talk pudrası koyup "ben masörüm" diye ortaya çıkabilir; olanak bulduğu her yerde de rahatça çalışabilir. Ülkemizde bu işin yolu yordamı budur!
Bazılarının ellerinde Sağlık ve Milli Eğitim Bakanlıklarıyla üniversite ve halk eğitim merkezlerinin zaman zaman açtığı bir iki haftalık kurslardan aldıkları ve diploma olarak gösterdikleri kâğıtlar vardır. Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Yüksek Okullarıyla Spor Akademilerinde de masaj sınırlı saatlerle ek ders olarak verildiğinden, bu okullardan mezun olanların bazıları daha kârlı buldukları için otellerde ve saunalarda, spor kulüplerinde masörlük yaparlar. Özellikle yazın, güneydeki büyük oteller açılıp masör talebi artınca, onlara da gün doğar.
Özgün mesleki eğitim gerektiren masajın Batıda ki özel okullarında, 11-12 yıllık temel öğrenimden sonra iki yıl 900 saatlik temel anatomi ve fizyoloji bilgisiyle mesleki eğitimi içeren ders programları var. Bizde, bir tek özgün okulu olmadığı gibi, masörlük Sağlık Bakanlığınca da bir meslek olarak onaylanmamıştır! Yani bakanlık katında diş, laboratuar, röntgen vb. teknisyenlikler meslektir de, masörlük meslek değildir. Daha ilginciyse, okulu olmayan, meslek olarak kabul edilmeyen masaj, tüm sağlık kuruluşlarının tedavi listelerinde yazılıdır ve alınan ücret devlet dahil sosyal kuruluşların kasalarına gelir olarak girer. Ama hiçbir bordroda "masör" ismine rastlayamazsınız! Bu uygulama Türkiye Cumhuriyeti kurulduğundan beri böyle sürmekte, ne bakanlık, ne üniversitelerimiz ve ne de maliye konuyla ilgilenme gereği duymaktadır.
Aslında yüksek okul açmak üniversitelerin ilgili bölümlerinin yetkisinde. Özgün masaj okullarının bugüne kadar açılamamasının nedeni de kanımca, ya ilgili öğretim üyelerinin işten kaçması ya da konuyu tam bilmedikleri için ortaya çıkmaktan çekinmeleridir! Yoksa, binlerce lise mezunu gencin sokakta boş gezdiği, iş ve meslek aradığı ülkemizde, bu meslek alanını alaylılara ve kaçak çalışan Uzakdoğulu elamanlara bırakılması başka türlü açıklanamaz!
(*) Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı