Maket Köy
Yaşı ilerledikçe insan, çocukluğunun bahçelerini nerede arar? Bilmediğimiz ninnilere, sürülerin çıngıraklarına, saklambaç oyunlarına, uçurtmaların iplerine nasıl götürür? Nasıl canlanır eski çarşılar, kına geceleri, koyun kırkmalar, aynaya bakan gelinlik kızın yüzü! Bunların birçoğu düşlerinizden silinmiş olabilir. Ama gün gelir, insan bu değerleri unutmamak için varını- yoğunu öz değerleri için harcayabilir.
İşte bir karı-koca çocukluklarını yaşadıkları Anadolu yaşantısının silinip gitmesine izin vermemişler. Ürettikleri el yapımı bebeklerle; Konya'dan geldikleri köyün yaşantısını, 1950'lerden bu yana anlatmışlar, sabırla, incelikle şekil vermişler. 30cm. insanlar, 80cm. evler yapmışlar. Bu evlerin üstlerine tarhana kurutan kadınlar koyup, bahçelerinde damat tıraş ettirmişler, kapı önlerinde uzuneşek oynatmışlar çocuklara. Hatta köyün küçük çarşısındaki dükkânlar, oldukları dönemlerdeki isimleri ile yer almışlar. Demirci Mehmet, Bakkal Ahmet, Ayakkabıcı Yusuf gibi… Bu karakterlerin bazıları hareketli. Dükkânın önüne geldiğinizde o an çalışmaya başlıyor ve elindeki işi nasıl yaptığını görebiliyorsunuz.
Maket Köyün sokaklarında dolaşırken, kerpiç bir evin kiremitsiz çatısında uçurtmasını uçuran bir çocuk dikkatimizi çekiyor! Köyüne kendisini de eklemeyi unutmamış Ayhan Öğretmen!.. Tabi Hoca Nasrettin'i de…
İzmir'in Selçuk ilçesinden, Kuşadası yönünde 5 km. sonra sağ kolda 'Maket Köy'. Emekli Öğretmen Ayhan Çetin ve eşi Nazmiye Hanım insanlara 'Dünü bilmeyen, yarını ne bilir!' mesajı veriyorlar.
(Yazı; Melih Eriş'ten alıntıdır. Fotoğraflar; Teknik Öğretmenler)