Şems-i Tebrizi'den Yol Gösterici Sözler
Şems-i Tebrizi'den hayata ve insana dair yol gösterici sözler...
* Eğer susarsan konuşman daha aydınlık olur... Çünkü sükutta hem sessizliğin ışığı, hem de konuşmanın faydası gizlidir.
* Hayatta her şey olabilirsin; Fakat mühim olan hayatın içinde İNSAN olabilmektir.
* Birini ne kadar çok aşağılar yahut dışlarsan, onun durumuna düşme ihtimalin o kadar artar. Kainatın matemetiğidir: Bir koyar, bir alır insan. Bilmeden kendi hesabını dürer diyor DOST… Hiçbir konuda emin olma diyor DOST… Kendini ayrıcalıklı sayma. Konumuna ya da mevkine, ismine veya şöhretine güvenme. Şu hayatta tüm zahiri kisveler sabun köpüğünden ibarettir.
* Musikinin ritminde bir sır saklıdır; eğer onu ifşa etseydim dünya alt üst olurdu.
* Gel bakalım ateşle nasıl oynanır göstereyim... Gör bakalım ateş mi seni yakar, sen mi ateşi?
* Ne diye böbürlenip büyükleniyorsun. Doğumun bir damla su, ölümün bir avuç toprak değil mi?
* Bir an bekle, arkana dön ve unuttuklarını anımsa... Kaybettiysen ara, kırdıysan af dile, kırıldıysan affet; çünkü hayat çok kısa.
* Her şey insanoğluna feda iken, insanoğlu ise kendine cefa olmuştur.
* Gençliğimde aradığımı yaşlılığımda buldum , neylersin. Ya ben erken geldim ya sen geç kaldın vuslata, neylersin. Kader!
* İnsanlar maşuk aramıyor, bencil duygularına köle arıyor. Köle buluyor ama aşkı bulamıyor.
* Cehennem gibi olmalı, cehennemi bile yakıp yandıracak bir gönül istemeli... Ki o gönlün önüne iki yüz deniz çıksa, hepsini de yaksın, yandırsın. Onun tek bir dalgası bilindik denizlere taş çıkartsın.
* Kader; yolun tamamını değil, sadece yol ayrımlarını verir. Güzergah bellidir. Ama tüm dönemeç ve sapaklar yolcuya aittir. Öyleyse, ne hayatın hakimisin, ne de hayat karşısında çaresiz.
* Şu hayatta tek başına inzivada kalarak, sadece kendi sesinin yankısını duyarak, hakikati keşfedemezsin. Kendini ancak bir başka insanın aynasında tam olarak görebilirsin.
* Esas kirlilik, dışta değil içte, kisvede değil, kalpte olur. Onun dışındaki her l...eke ne kadar kötü görünürse görünsün, yıkandı mı temizlenir, suyla arınır. Yıkamakla çıkmayan tek pislik kalplerde yağ bağlamış haset ve art niyettir.
* Ebe bilir ki sancı çekilmeden doğum olmaz, ana rahminden bebeğe yol açılmaz... Senden yepyeni taptaze bir sen zuhur edebilmesi için zorluklara, sancılara hazır olman gerekir.
* Sen darda olduğun vakitlerde, sana bahşedilmiş olanlarla elinden geleni yaparsın en güzel çareleri düşünürsün uygularsın... Fakat yine bir şeyler olmuyorsa o zaman teslim olmayıp kendini yerden yere vurman iyi bir durum değildir. Kendi iç huzurunu bozarsın daha direnmekle.
Diren direnebildiğin kadar, uygula sana verilmiş olanla, o anki imkanlarınla. "Teslim ol" demek, "elin kolun bağlı otur" demek değildir. Sadece sen her imkanı denediğin halde olmuyorsa onda senin için belki daha değişik güzellikler olacaktır. Veya senin için hayırlısı neyse o olacaktır.
* Yaşarken anlayamadıkları değerleri, öldükten sonra anlamanın kimseye faydası yok. Sevdiğinizi dirileştirmenin yolu, hayatın tazeliğinde itiraf ve ifade etmektir.
* Yolun ucunun nereye varacağını düşünmek beyhude bir çabadan ibarettir. Sen sadece atacağın ilk adımı düşünmekle yükümlüsün. Gerisi zaten kendiliğinden gelir.
* Anladım ki, insanlar; Susanı korkak, görmezden geleni aptal, affetmeyi bileni çantada keklik sanıyorlar. Oysa ki; biz istediğimiz kadar hayatımızdalar... Göz yumduğumuz kadar dürüstler ve sustuğumuz kadar insanlar..!
* Kuralların olsun, ama kurallarını başkalarını dışlamak yahut yargılamak için kullanma. Bilhassa putlardan uzak dur ve sakın kendi doğrularını putlaştırma! İnancın büyük olsun, ama inancınla büyüklük taslama!
* Bir şey yap. Güzel olsun. Çok mu zor? O vakit güzel bir şey söyle. Dilin mi dönmüyor? Güzel bir şey gör veya güzel bir şey yaz. Beceremez misin? Öyleyse güzel bir şeye başla; ama hep güzel olsun. Çünkü "her insan ölecek yaşta." Geç kalmayasın.