Soba Felsefesi!
Bazen bakış açımız, olayların ardındaki çok basit sebepleri görmemizi engelleyebilir!
***
Birgün bir antropolog, bir fizikçi, bir matematikçi, bir kimyacı ve bir jeologdan oluşan grup bir bölgede araştırma yapmak için açık araziye çıkarlar...
Sonra bir anda yağmur başlar ve bunlar ıslanıp hasta olmamak için yakınlarda bulunan bir dağ evine giderler...
Evin sahibi onları odada oturtur ve sıcak bişeyler getirmek için evin mutfağına gider...
Odada oturan grubun ilgisi bir anda sobaya çevrilir...
Çünkü adamın sobası yerden yarım metre yüksekte ve altında da taşlar dizilidir... Odadakiler bu durumu tartışmaya başlarlar.
Fizikçi :
– Köylünün sobayı yarım metre yükseğe kurmasının nedeni konveksiyon sayesinde odanın daha çabuk ısınmasını sağlamaktır, der.
Kimyacı :
– Köylü, aktivasyon enerjisini varsayarak sobayı daha çabuk yakmak için yarım metre yükseğe kurmuş, der.
Jeolog :
– Köylü, bu bölgenin fay hattına yakınlığını bildiğinden bir deprem esnasında sobanın yere değil de taşların üzerine devrilmesini ve dolayısıyla yangını önlemeyi amaçlamıştır, der...
Matematikçi :
– Köylü odayı daha verimli ısıtmak için sobayı geometrik açıdan odanın tam ortasına kurmayı amaçlamış, der.
Antropolog :
– Bu köylü eski dönemlerdeki ateşe tapmak dinine bağlı olduğundan ateşe saygı mahiyetinde bu sobayı yarım metre yukarda tutmuş, der.
Bu esnada Köylü içeri girer... Hepsi birden sobayı neden yarım metre yukarıda kurduğunu sorarlar... Köylü gayet saf bir şekilde şöyle cevap verir:
- Boru Yetmedi!