Tuhaf İnançlar
İlginç
Dünyanın en ücra köşelerinden birinde, sazlardan örülmüş etekler giyen bir kabile sürekli, homurdanan ve her an patlamaya hazır bir volkana tapıyor.
Yine harita üzerinde gösteremeyeceğimiz başka bir ülkenin insanları, uçurumun kenarında düşmeden durabilen devasa bir taşın Buda'nın saçının bir teli üzerinde durduğuna inanıyor.
Çok bilinen ve çok gidilen bir ülkenin mistik halkı da vücut kıllarının yaşamın tüm enerjisini taşıdığına inandıklarından saç ve sakallarını hiç kesmiyorlar.
Hayatın amacını hazda bulan Hedonistler, bir dörtgen oluşturacak şekilde çırılçıplak yatarak akşama kadar kızgın güneş altında bekliyorlar.
İlahi dinlerle tanışamamış, uzak ülkelerin insanları inanma ihtiyaçlarını atalarından yadigar yöntemlerle karşılamaya devam ediyorlar. Kendilerinden daha güçlü olduğuna inandıkları, sırrını çözemedikleri ve bunun için de çekindikleri objelere tapınan halkların genelde medeniyetten uzak, ilkel bir yaşam sürdürdükleri görülüyor.
Yas tutarsan ölüler dirilir
Tayvanlılar, 49 gün yas tuttuktan sonra ölülerinin dirileceğine inanıyorlar. Yakınlarını kaybeden aileler onların yeniden doğuşlarında güç toplayabilmeleri için besleyici gıdalar, taze sebze, meyve ve su sunuyorlar.
Yeniden doğuşun reenkarnasyonla gerçekleşebileceğini düşündükleri için de, bir başka canlının bedenine girecek yakınlarının ruhunu tanımayacaklarını biliyorlar. Bu garip inancın yıllardır devam edegelmesinde de bu bilinmezliğin etkisi büyük olsa gerek.
Tayvan'da 2 bin kişinin ölümüne sebep olan 7,6 büyüklüğündeki depremde yakınlarını kaybedenlerin, Budist geleneklerine göre ölümün yedinci gününden itibaren yas tutmaya başladıkları ve ölenlerin fotoğraflarını koydukları masalara yakınlarının en sevdikleri yiyecekleri getirdikleri biliniyor. 7'nin 7 katı gün yas tutan Tayvanlılar 49 günün sonunda vücutsuz kalan ruhların yolunun aydınlanması için 7 adet de mum dikiyorlar.
Dertler suyla yıkanır
Yorumlar (1)
ebru (Ziyaretçi)
02/09/2013 - 05:09:35kutsal ot Marihuana ! :D