Beş Duyu Organıyla İlgili 23 İlginç Gerçek!
5 duyu organı hakkında daha önce duymadığınız 23 ilginç bilgi
1. Gözleriniz aracılığıyla beyine gönderilen veriler, hayat boyunca edindiğiniz tüm bilgilerin %85'ine tekabül eder.
2. Gözleriniz mavi ise, dünyadaki bütün mavi gözlülerle akrabasınız demektir. Mavi gözlü ilk insanın 6000-10000 yıl önce ortaya çıktığı düşünülmektedir. Bundan önce herkes kahverengi gözlüydü. O yüzden kahverengi gözlüyseniz, eski topraksınız demek oluyor:)
3. Renk körlüğünün erkeklerde görülme oranı, kadınlara oranla daha yüksektir.
4. Dakikada ortalama 17 kere göz kırparız.
5. Yaşlanan her insan, "okuma gözlüğünü" kullanmak zorunda kalacak:) Yaş aldıkça gözler, odaklanma kabiliyetini yitirir.
6. Vücudumuzdaki en hızlı çalışan kas göz kasıdır.
7. İnsan gözüne en yakın gözlerden biri köpekbalığı gözüdür. Bu nedenle göz ameliyatlarında protez olarak kullanılabilir.
8. 80 desibelin üzerindeki sesler insan kulağına zarar verirken, 120 desibelin üzeri sesler kulak içindeki sinirleri kalıcı olarak tahrip edebilir. Örneğin, bir rock konserinde 15 dakika boyunca hoparlörlerin önünde durmak, işitme kaybına sebep olabilir.
9. Kulaklarınızın sadece "duyma" ile ilgili olduğunu düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. İç kulak bölümü aynı zamanda vücudumuzun DENGE sisteminin bir parçasıdır. Dolayısıyla baş dönmesinin en sık rastlanan sebepleri, kulakla ilgili rahatsızlıklardır.
10. Anne karnındaki bir bebekte ilk olarak tat ve koku alma duyusu, sonra işitme duyusu, ardından dokunma duyusu ve en son görme duyusu gelişir.
11. Vücudumuzda dokunma duyumuzun en fazla olduğu bölgeler, parmak uçlarımız ve dudaklarımızdır.
12. Derimizde bulunan dokunmaya bağlı reseptörler, yaşlandıkça azalır. Öyle çok yaşlanmanıza da gerek yok. 16-18 yaş arasında bu reseptörler sayıca zirveye ulaşır. Sonra çok yavaş bir şekilde azalmaya başlarlar.
13. Dokunma, beyinde endorfin (vücuttaki doğal ağrı kesiciler) salınımını tetikler. Bir yerimiz ağrıdığında, o noktaya dokunma veya masaj yapma ihtiyacı hissetmemiz bu yüzdendir.
14. Tükürük tarafından parçalanmayan hiçbir yiyeceğin tadını alamazsınız.
Tükürük, yiyeyecek içinde bulunan kimyasalları çözer ve dil üzerinde bulunan alıcılara ulaşmasını sağlar. Bunu küçük bir deney yaparak test edebilirsiniz.
Dilinizi temiz bir kağıt mendille kurulayın ve örneğin bisküvi gibi kuru bir yiyeceği dilinize değdirin. Şekerin tadını ne kadar algılayabiliyorsunuz?
15. "Tat" ile "Koku" alma duyusu birbirinden ayrılmaz bir ikili gibidir. Hatta tat olarak algıladığımız şeylerin yüzde 80'i aslında kokudur!
Burnunuzu kapatarak yemek yemeye çalışın. Ne kadar düzgün tat alabiliyorsunuz?
16. Kadınların tat ve koku alma duyusu erkeklerden daha gelişmiştir.
17. Kadınlarda koku duyarlılığı, hamilelik sırasında normalin çok üstüne çıkar.
18. Koku alma duyusu, beynimizin duygu, hafıza ve yaratıcılığı etkileyen kısmında yer alır. Bu yüzden insanlar kokuları, sıklıkla geçmişte yaşadıkları deneyimlerle ilişkilendirir.
19. "Koku", canı en kolay sıkılan duyudur! Bir fırına ya da çiçekçiye ilk girdiğinizde, zengin aromanın kokusunu hemen farkeder; fakat çok çabuk alışırsınız.
20. Doğadaki hayvanlarla kıyaslandığında insanların koku alma duyusu çok zayıftır.
21. Köpekler adeta koku almak için yaratılmış canlılardır. Köpeklerin beyninde koku alma duyusu için ayrılan bölüm, insanlarınkinden 40 kat daha fazladır.
Köpekler bir obje veya canlı ile karşılaştığında, bizim gibi uzun bakışlar atarak değil, koklayarak analiz etmeye çalışırlar.
Bazı köpekler, bu olağanüstü yeteneklerini kullanarak kanser, epilepsi ve diyabet gibi hastalıkları erkenden teşhis edebilirler.
22. Bazı hayvanların duyu reseptörleri, alışık olduğumuzun çok dışında yerlerde bulunur. Örneğin; kelebek ve sineklerin tat alma organları ayaklarındadır. Kedibalığınınki ise bütün gövdesine yayılmış şekildedir.
23. Bazı hayvanlar ise, bize "süper güç" gibi gelebilecek duyu reseptörlerine sahiptir.
Örneğin; kimi yılan türleri kızılötesi görüş sağlayan duyu organlarına sahipken, kuş ve arılar morötesi ışığı algılayabilirler.
Yunuslar ise ses dalgalarını o kadar etkili biçimde kullanırlar ki, bazı uzmanlar hamile bir kadının karnındaki cenini algılayabildiklerini söyler. Yani ekstra bir makine kullanmadan ultrason çekebilirler :)
Aynı şekilde köpek balıkları çevrelerindeki elektriksel değişimi, kuşlar ise dünyanın manyetik alanını hissedebilirler.
yazı ve derleme: fwmail.net (kaynak göstermeden kullanmayınız)